17 Eylül 2001
Askerdeyken çeşitli bahanelerle izin alıp dışarı çıkan Yermez mafyadan aldığı talimatla Bursa’da bir işadamını kurşunlamış
Üzeyir Garih cinayetinin zanlısı Yener Yermez ile ilgili inanılmaz bir bilgiye ulaştım. Yermez, aslında Kayserili bir mafya grubunun tetikçisi. Bu grup Yermez’i askerdeyken de bir çek-senet tahsilatı için kullanmış. Yermez, askerken Bursa iline gidip Mehmet Aydın Karaydın’ı ayaklarından vurmuş.
İSTANBUL’DA TEŞHİS ETTİ
Bu olay, Garih cinayetinde de Yermez’in bir mafya grubunun tetikçiliğini yapabileceği sorusunu akıllara getirmez mi? Bence getirir. Getirmelidir. Çünkü Garih, cinayetinden sonra kendisini vuran kişiyi İstanbul’a gelerek teşhis eden Bursalı işadamı Karaydın, “Beni vuran Yener Yermez”di dedi. Yermez askerken bir adam vuracak kadar gözü kara ve destekliyse, Garih cinayetini bu mafya gruplarının isteği üzerine neden işlemesin? Üstelik askerde bir tetikçi, mafya grupları için çok önemli bir avantaj.
BACAKLARINDAN VURMUŞ
Olaylarla ilgili gelişmeler Bursa’da 20 Temmuz’da yaşanmış. Saat 08.40 sıralarında Bursa Yıldırım Mahallesi Kurtuluş Caddesi No: 129’da faaliyet gösteren İdaş Mobilya Marmara bölge bayii Mehmet Emin Karaydın meçhul bir şahıs tarafından bacaklarından, “hayati tehlike oluşturacak” şekilde tabanca ile yaralanmış. Olay yerinde 4 adet MKE yapısı 7.65 mm. çaplı boş kovan ve 2 adet deforme olmuş mermi çekirdeği bulunmuş.
Mehmet Emin Karaydın’ın oğlu, Ramazan Karaydın verdiği ifadesinde “olayı kendilerinin önceden mal aldıkları ve bayiliğini yaptıkları, ancak bayiliği bıraktıkları için malların tasfiyesi konusunda aralarında ihtilaf çıkan Kayserili Poly firması sahibi Ahmet Köseoğlu’nun azmettirmiş olabileceğini” söylemiş.
Karaydın ,”Ahmet Köseoğlu adlı şahsın tahsilat işlerini Mete isimli bir şahsa yaptırdığını, bu şahsın da İstanbul, Yalova ve Bursa illerinde bağlantılarının bulunduğunu, buralarda bu tür çek senet tahsilat işleri ile uğraştığını” aktarmış.
Polis Bursa’da konuyla ilgili araştırmasını genişletince, Yener Yermez’in Kayserili Mete ve Hacı Ömer Okuyucu isimli şahıslara bu tür çek senet tahsilatı olaylarında hizmet ettiği konusunda bilgilere ulaşmış.
İZİNLİ OLDUĞU ORTAYA ÇIKTI
Üzeyir Garih’in öldürülmesi olayını itiraf eden Yener Yermez olay sonrasında kaçıp, fotoğrafları basına dağıtılınca Bursa’da ayaklarından vurduğu Karaydın onu teşhis etmiş. Mehmet Emin Karaydın daha sonra ayrıca Bursa Emniyeti’nde fotoğraflar üzerinden, İstanbul Emniyet Müdürlüğü’nde 5 Eylül 2001’de ise yüzleştirme yoluyla teşhiste bulunmuş ve kendisini tabanca ile yaralayan şahsın Yener Yermez olduğunu söylemiş.
Karaydın’ın bu teşhisi üzerine er Yener Yermez’in Bursa’da nasıl olup da bulunduğu araştırılmış. Olayın gerçekleştiği 20 Temmuz 2001 tarihinde, Yermez’in izinli olduğu öğrenilmiş.
TEHDİT ALDILAR MI?
Yermez askerdeyken belirli rahatsızlıklarını öne sürerek izin almayı başarmış. İzinli olduğu zamanlarda da mafyanın tetikçiliğini yapmış.
Şimdi İshak Alaton ve Üzeyir Garih’in ailesinin yanıtlaması gereken sorular var. Bunlardan biri son dönemde hangi ihalelere girdikleri, eğer varsa kimlerle rüşvet veya tahsilat işlerinin bulunduğu, bunlarla aralarında bir anlaşmazlık olup olmadığı, mafyadan doğrudan veya dolaylı bir tehdit alıp almadıklarıdır. Bunlara savcılar veya polis, doğru ve doyurucu yanıtlar almalıdır. Örneğin son dönemde cezaevlerindeki mafya babalarından hiç tehdit aldılar mı? Haraç istendi mi kendilerinden? Ya da yurtdışında özellikle İsrail ve Bulgaristan’da takip ettikleri işlerle ilgili olarak mafya veya rakip firmalarla bir sürtüşmeleri, kavgaları oldu mu?
Yener Yermez bir mafya tetikçisi olarak, bir cinayet işleyebilir ama o cinayeti neden işlediğini bilemez. Bu doğaldır. O büyük kavgaların küçük piyonu olabilir.
BAĞLANTI ARAŞTIRILIYOR
Soruşturmayı yürüten yetkiler ile Yermez’in mafya bağlantılarını konuştum. Bu konuda ellerinde bilgi olduğunu ancak, Üzeyir Garih cinayetinde böyle bir bağlantıya ulaşamadıklarını söylediler. Yermez’in ifadesinde cinayet günü ve Garih ile ilgili olarak bir çelişkinin bulunmadığını ifade ettiler. Hatta kaçıştan sonra kaldığı köprü altıyla ilgili olarak yapılan araştırmada DNA test sonuçlarına göre kaç sigara içtiğinin dahi saptandığını belirttiler.
Ama orta yerde bir büyük cinayet, cinayet ile ilgili birçok çelişki ve soru duruyor. En önemlisi de hapçı ve sadist diye tanıtılan bir katil zanlısı, profesyonel mafya tetikçisi çıkıyor.
Garih cinayeti bence daha geniş ve derinden bir araştırma gerektiriyor.